13 Nisan 2010 Salı

venedik'te düşülmesi gereken turist tuzakları



Öncelikle düşülmesi gereken turist tuzaklarına bir bakalım. Gelmişken bir gondol turu yapmak Venedik’te imanın beş şartından biri. 60 Avroya 20 dakikalık kısa tur, 80 Avroya 30 dakikalık standart tur, 120 Avroya 60 dakikalık “Grand” tur atılabiliyor. 30 dakika ve 80 Avro iyidir; yalnız saat tutmayı unutmayın, biz galiba birkaç dakika düdüklendik. Casanova’nın evini falan görüyorsun bu standart turda, zaten üzerine en eğlenceli espriler türetilen bölümü de o oluyor.
          





Düşülmesi gereken bir diğer turist tuzağı da Murano’ya gitmek. Murano’ya gitmek için 41 veya 42 numaralı “vaporetto”ya binmek gerekiyor ama bildiğin turistik yerlerden, San Marco veya Rialto’dan falan binersen çok uzun sürüyor ve açık denizden gittiğin için de öyle cazip bir manzara falan olmuyor. Onun yerine şehrin içinden elinde harita Giardini durağına kadar yürüyüp binmek bir taşla iki kuş vurmak gibi oluyor.




Giardini'den 41 numaralı “vaporetto”muza binip en çok 20 dakika süren bir vapur yolculuğu sonunda Murano’ya ulaştık.

Cam fabrikası falan gezmedik ama gezenler güzel diyor. Doğruya doğru ben cam üretiminden ne anlarım, beni büyüleyecek üretim sahnelerini de Türkiye’de gezerken yeterince gördüm ve büyülendim. Bana göre İtalyanların farkı tasarıma bakış açılarıdır deyip tasarımı tamamlanmış ürünlerin olduğu mağazaları gezmeyi tercih ettim.





Bu arada yine kurt gibi acıkmıştık bir küçük avlu içinde bir restoran bulduk ve orada deniz ürünlü nefis bir kızartma tabağını ve yeşil salatayı mideye indirdik.






Camla yaptıkları şeyler akıl almaz demeyeceğim, benzerlerini görmüşsünüzdür. Ama tasarımlardaki zarafet ve çeşitlilik gerçekten etkileyici. Ama tabi her etkileyici şey gibi onlar da pahalı. Daha ortalama şeylere razı olun ve mutlaka hatıralık bir şeyler alın. Pazarlık kuralı burada da geçerli, yapın ve yılmayın, sonuca ulaşıyorsunuz.

Hanımlar takıları kaçırmayın ama seçerken dikkat edin, her yanı cam ve çok iri olanlar kırılırsa çok üzülürsünüz. İnsan eline taktığı yüzük için sürekli kırmızın ojesini kurutmak ister gibi dolaşmak zorunda kalırsa aksesuarın da bir değeri olmaz, en azından bence.





Murano’dan Burano’ya geçmek gerek aslında ama biz şehir içindeki yürüyüşümüze kendimizi kaptırıp biraz geç kaldığımız için yapamadık. Sorarsanız Burano’da da el işleri, danteller ama özellikle beyaz işi varmış. Benim için enteresan yanı kanallar boyunca uzanan rengârenk evleriydi, göremedim, sağlık olsun. Beyaz işlerine gelince Rialto’da bir mağazadan numunelik bir ekmek sepeti örtüsü alıp onu da es geçmemeyi başarmış oldum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder